Anglais | Turc | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | plague with v. | ile rahatsız etmek |
Phrasals | plague with v. | ile sürekli sorun yaratmak |
Phrasals | plague with v. | ile sıkıntı vermek |
Phrasals | plague with v. | ile zorluk çıkarmak |
Phrasals | plague with v. | ile kösteklemek |
Phrasals | plague with v. | ile işini bozmak |
Phrasals | plague with v. | ile sinirini bozmak |
Phrasals | plague with v. | ile huzursuz etmek |
Phrasals | plague with v. | ile baş belası olmak |
Phrasals | plague with v. | ile tebelleş olmak |
Phrasals | plague with v. | ile taciz etmek |
Anglais | Turc | |
---|---|---|
General | ||
General | plague someone with v. | belirli bir şey yaparak birini sürekli rahatsız etmek |
General | stricken with plague adj. | vebalı |
Idioms | ||
Idioms | plague (one) with (something) v. | (birini bir şeyle) rahatsız etmek |
Idioms | plague (one) with (something) v. | (birine bir şeyle) sürekli sorun yaratmak |
Idioms | plague (one) with (something) v. | (birine bir şeyle) sıkıntı vermek |
Idioms | plague (one) with (something) v. | (birine bir şeyle) zorluk çıkarmak |
Idioms | plague (one) with (something) v. | (birini bir şeyle) kösteklemek |